HÜSEYİN SAMUT / İşadamı (Antalya)

Dünya ekonomisi, politikası ve güç unsuru sahnesinin ilk 20'si Antalya'daki G20 Zirvesi'nde bir araya geldi. Türkiye'nin ev sahipliğinde gerçekleşen G20 Zirvesi'ndeki oluşum birçok mesajı içeren bir oluşum. En basitinden Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan'ın "Dünya 5'ten Büyüktür" tezinin en büyük kanıtı diyebiliriz. Öyle ki Dünya'yı yönetmek sadece 5 ülkenin gerçekleştirebileceği bir iş değildir. Güç dengelerini bozan diğer ülkeler de bu oluşum ile birlikte bu sahnede yer almaya başladı.

İçerisinde bulunduğumuz yüz yılın Dünya'sında en hareketli coğrafya Ortadoğu'dur. G20 zirvesinde Ortadoğu coğrafyasında yer alan 2 güç var. Bunlardan biri Suudi Arabistan diğer ise Türkiye. Yönetilmesi zor olan Dünya'nın Türkiye'ye ne kadar ihtiyacı olduğunun fotoğrafıdır G20 oluşumu. Ortadoğu'da sahne almaya çalışan İran, İsrail ve Mısır gibi ülkelerin olmadığı G20 oluşumunda Türkiye yer almaktadır. Bu durum Dünya'nın en hareketli coğrafyasında Türkiye'nin ekonomik, sosyolojik ve politik gücünü gözler önüne sermektedir. 

Dünya sorunları üzerine yoğunlaşılan zirvede insanlık adına kaygı veren terörizm saldırıları da ele alındı. Türkiye terör olaylarından en çok etkilenen ülke olmasının yanı sıra bu alandaki mücadele ve mücadeleye dönük yatırımlarıyla en tecrübeli ülkesi diyebiliriz. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın küresel çağrısının haklı olduğu bu zirvede birkez daha ortaya çıktı. Fransa'daki saldırılar kulağını Türkiye'ye tıkamaya çalışan Dünya devletlerinin kulağının açılmasına da neden oldu. Bölgesel güç olmak ekonomi ve politikanın yanı sıra tecrübe ve doğru tespitlerin yapılmasıyla da gerçekleşiyordu. Bu zirve bölgenin en güçlü devleti olan Türkiye'nin G20 ülkelerince tecrübe ve fikirlerinin kabulü anlamını da taşıdı.

Bir anlamda Ortadoğu'da yaşanan trajik felaketleri görmezden gelen Dünya devletleri bu zirvede yer alan mülteci sorunu ve terörizm açıklamalarıyla Türkiye'nin uzun yıllardır yaşıyor olduğu problemleri görebildi. Bir başka ifadeyle ekonomi dışına taşan zirvenin gündemi başta ABD Başkanı Barack Obama'nın açıklamaları olmak üzere Türkiye'nin haklılık payında öncü devlet olduğu algısı oluşturdu.

Ekonomi Gündemini de Dünya Sorunları Şekillendirdi
G20 zirvesinde politik gündem ve Dünya sorunlarının yanı sıra ekonomi alanında da oturumlar gerçekleşti. Ana teması zaten ekonomi olan zirvede B20 olarak adlandırılan bir diğer oluşumda TOBB Başkanı Sn. Rıfat Hisarcıklıoğlu önderliğinde Dünya ekonomisi üzerine birçok konu gündeme getirildi. Aslında ekonomi ve yaşam standartı açısından uluslar arasında büyük bir dengezislik olduğu Dünya kamuoyunca ortak fikir. Dünya'nın güçlü ülkeleri ekonomik alanda büyük sıçramalar yaşarken öteki Dünya diye adlandırabileceğimiz gelişmemiş ülkeler açıkcası açlık ve yoksulluk ile mücadele içerisinde yer almakta. Bu anlamda Türkiye'de gerçekleşen oturumlarda daha çok bu ülkelerin geleceği tartışıldı. 

Yine G20 oturumlarında ekonomi açısından en dikkat çeken görüşmeler mülteciler konusunda oldu. Mültecilere en büyük desteği veren ülke kuşkusuz Türkiye. Türkiye'nün bu alanda başarılı işler çıkarmasına rağmen Avrupa ve Batı'nın sınıfta kaldığı kuşkusuz bir gerçek. G20 zirvesindeki görüşmelerde uluslarası alanda mülteciler ile ilgili kuruluşlara finansman desteği konusunda hemfikir kararlar aldı.



G20 Zirvesi ve Antalya
Antalya G20 zirvesine olağansütü bir özveri ile hazırlandı. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel ve kent yöneticilerinin uluslararası arenadaki en büyük zirvelerden birine ev sahipliği yapıyor olması organizasyondaki başarılarını gözler önüne serdi. Antalya'nın değerleri ve başarısı G20 zirvesine katılan Dünya liderlerince büyük takdir topladı. Tarihsel ve doğal varlıklarıyla Dünya coğrafyasında büyük öneme sahip olan kentin bu büyük organizasyon ile Dünya'ya tanıtılması verilen emeklerin en güzel ödülü oldu.